Anlamı aynı olmayıp birbirine benzeyen sözcüklerdir. Dilimizde birbirine yakın anlamda olan pek çok sözcük vardır. Ama bu sözcükler eş anlamlı sözcükler gibi her zaman birbirleri yerine kullanılmayabilirler.
Gezmek, dolaşmak, yürümek yakın anlamlı sözcüklerdir.
Örnekler;
İzmir’i dolaştım.
İzmir’i gezdim.
İzmir’i yürüdüm.(olmaz)
Yazılışları ayrı olduğu halde anlamları aynı olan sözcüklerdir. Daha çok tutku ve yabancı dillerden dilimize girmiş sözcükler arasında görülür.
Örnekler;
Medeniyet-Uygarlık
Kelime-Sözcük
Cümle-Tümce
Mana-Anlam
Üslup-Biçim
Önemli!;
Eş Anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
Önemli!;
Eş anlamlı olması için iki sözcüğün gerçek anlamda kullanılması lazım.
Örnek;
Talibim yok bahtım kara.
Elinde siyah bir poşet var.
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir.
Örnekler;
Yaz->Mevsim
Çay->İçecek
Dil->Organ
Gül->Çiçek
Yar->Yȃr - Adet-> ȃdet -> sesteş değiller, söylenişleri farklıdır.
Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir.
Örnekler;
Küçük-büyük
Zengin-Fakir
Güzel-Çirkin
Kısa-Uzun
“Gitmek-Gitmemek, Gider-Gitmez, Olmak-Olmamak” > Bunlar zıt değillerdir.
Örnek;
Bu gerçekten ince bir davranıştır.
Örnek;
"Elinde kalın bir kitap var."
Zıt anlamlı değiller ilk örnek mecazdır.
Bir türün tamamını kapsayan sözcükler genel, tür içinde tek bir varlığı karşılayan sözcükler özel anlamlı sözcüklerdir.
Bir varlığın sayılabilen ve ölçülebilen özelliğine nicel anlamlı, sayılamayan veya ölçülemeyen özelliğine nitel anlamlı sözcükler denir.
Nicel Anlamlı Örnek;
Elinde Kalın bir kitap var. -> Ölçülebilir.
Karşıdan birkaç kişi geliyor -> Sayılabilir.
Nitel Anlamlı örnek;
Güzel yemekler yapmıştı bu akşam eşim. -> Sayılamaz
Beş duyu organımızın en az biriyle algılayabildiğimiz SOMUT, Algılayamadıklarımız ise SOYUT anlamlı sözcüklerdir.
Hava, Koku, Masa, Çiçek -> gibi sözcükler SOMUT
Rüya, Umut, Sevgi, Özlem -> gibi sözcükler SOYUT
Sende hiç kafa yokmuş -> Kafa somutken soyutlaştı.
Ailenin bütün yükü onun üzerine yıkılmış. -> Sorumluluk Olayı Soyutlaştırdı.
Sabah vakti bir güzele vuruldum -> Güzel soyutken insan olarak somutlaştı.
Kötülerle uğraşmak gerçekten zordur. -> Kötü soyutken kişi olarak somutlaştı.
Doğadaki seslerin taklidi yoluyla oluşan sözcüklerdir.
Bir sözcüğün yansımadan türeyip, türemediğini anlamak için sözcüğün türüne bakarız. Ve kökü bir sesi karşılıyorsa yansımadan türetilmiştir.
Örnekler;
Fısıltı (fıs)
Gümbürtü (güm)
Tıkırtı (tık)
Melemek (me)
Parıltı
HavlamakMiyavlamak
Yansıma gibi görünmesine karşın yansıma olmayan sözcüklerde vardır. Çünkü bunların kökü bir sesi karşılamaz.
Örnekler;
Kişnemek
Işıldamak
Kıpırdamak
Ötmek
Esinti
çok teşekkürler çalışırken aradım anlatım güzel
konu anlatımları çok güzel sitenizde